İstanbul'dan sabah erken saatlerde kalkacak uçağımız yaklaşık 1 saat 40 dakikalık bir uçuş sonrası Trabzon'a ulaşarak Karadeniz maceramız başlıyor. Özel aracımız ile Rize'ye doğru hareket ederek, muhteşem doğa içerisindeki Çamlıhemşin'deki özel otelimize ulaşıyoruz. Odalarımıza yerleşme ve kısa bir molanın ardından turumuza devam edeceğiz. Doğa ile iç içe Fırtına Deresi kenarındaki bu özel otelimize şimdilik veda ediyor ve Karadeniz lezzetleriyle tanışmak için özel bir lezzet noktamızda sizleri ağırlamak isteriz. Yöreye özgü Karadeniz yemeklerinin tadına baktıktan sonra yaylalara çıkan toprak yollarda aracımızla yol aldıktan sonra yaklaşık 1.5 saatlik yürüyüş bizleri bekliyor. Bu yürüyüşün ödülü ise Rize’nin az bilinen Avusor Yaylası Buzul Gölü'nün serin suları olacak. Arzu eden misafirlerimiz, 2900 metre yükseklikte yer alan buzul gölünde yüzebilir ya da çay, kahve molası ile horon sesleri arasında muhteşem manzaralar bizleri bekliyor. Bulutların üzerine çıkarak, Bulut denizini izlemeye ne dersiniz? Karadeniz yaylalarının muhteşem gün batımını izlemek için Huser Yaylası’na hareket ediyoruz. Sonrasında yeniden otelimize dönüş ve Karadeniz’e özgü yerel tatlar ile akşam yemeğimizi alıyoruz. Karadeniz lezzetleri ve elbette Karadeniz müziklerine doyma zamanı.

Fırtına Deresi kenarında bulunan bu özel otelimizde, muhlama ve ev reçelleriyle bezeli sabah kahvaltımızı aldıktan sonra turumuza devam ediyoruz. Çok sayıda ailenin hep birlikte yaşadığı bu görkemli konaklar bölgenin müthiş doğası ile birleşince oldukça güzel görüntüler veriyorlar. Konaklara saygı duruşunun ardından biraz adrenaline gelecek sıra. Fırtına Deresi üzerinde yıllara meydan okuyan taş köprülerin hemen yanında zipline yapacağız. Ama bu kadar adrenalin Başka Türlü Macera gezginlerine elbette yeterli değil, o yüzden seyahatin en sevdiğimiz detaylarından bir diğerine; öğle yemeği için teleferikle Kendini Koruyan Mahalle'ye gidiyoruz. Şimdiden söyleyelim bu büyüleyici manzaralı teleferik yolculuğunu başka bir yerde bulamayacaksınız. Tüm Karadeniz coğrafyasında alışagelmiş turizm anlayışına farklı bir bakış getirmek için, doğayı bozmadan, ağaçları kesmeden yani araba yolu yapmadan bir ulaşım modeli geliştirilmiş ve adına ‘Teleferik’ denen bu model aslında Doğu Karadeniz’de bilinen yük teleferiklerinin insan taşımaya uyarlanmış modelidir. Bu ‘Doğa Dostu’ sistem ilk bakışta heyecan verici görünse de ziyaretçilere enfes manzaralar sunar. Sıradaki durağımız Sal Yaylası. Arzu ederseniz, yörenin en çok bilinen dillere destan sucuk-ekmek lezzetini, serbest gezen ineklerinden aldığı bol yağlı süt ile yine kendi yaptığı sütlaçları tadabilirsiniz. Kısa bir molanın ardından, 30 dakikalık bir orman yürüyüşüne çıkıp bu yürüyüşün sonunda bu gece konaklayacağımız Pokut Yaylası'na ulaşacağız. Kaçkarların en iyi seyir terası konumundaki Pokut yaylasında, görsel şölenlerin yanı sıra yöresel bir ziyafet yolculuğu bizleri bekliyor. Pokut Doğa Konuk Evimizde alacağımız akşam yemeği sonrasında dinlenmek ve muhteşem doğanın tadını çıkarmak için serbest zaman. 

Karadeniz mutfağından oluşan muhteşem kahvaltımızın ardından pek bilinmeyen bir yol üzerinden dağı aşıp kendimizi Palovit Şelalesi'nde bulacağız. Öğle yemeği sonrasındaki durağımız ise bizce dünyadaki en güzel yerlerden biri olan Gito Yaylası. Gito Yaylasının ardından Badara Yaylasına da uğramadan edemezdik. Karadeniz'de her yaylanın kendine has bir manzarası var. Zilkale'yi de gördükten sonra, son yemeğimiz için soluğu Rize'nin meşhur lokantası Liman'da  alacağız. Liman, kavurması ile meşhur olsa da  diğer yemekleri ile de seyahatimizin en güzel tatlarını alacağımız özel restoranlardan biri. Akşam uçuşumuz için havalimanına transfer ve ardından İstanbul uçuşumuzu gerçekleştireceğiz.